Anayasa Türleri Anayasa türleri, genellikle bir ülkenin hukuk kurallarına uygunluğunu ve demokratik yönetim şeklini belirleyen önemli unsurlardır. Devletler anayasalarına göre yönetilir ve anayasanın yapım süreci, hazırlanma yöntemi gibi etmenler, ülkelerin gelişmişlik durumunu ortaya koyabilir. Anayasa, bir devletin kuruluşu, teşkilatlanması, yönetimi ve çeşitli organlarının düzenlendiği metinlerdir. Ayrıca, anayasalar bireylere tanınan hak ve özgürlükleri de güvence altına alır. Anayasaların Yapım Şekline Göre Türleri
Dünyada yapılan hemen hemen tüm anayasalar yazılı anayasalardır. Yazılı anayasalar, yetkili bir organ tarafından belirli kurallar çerçevesinde hazırlanan ve bir metin içine konulan yazılı belgelerdir. Yazılı anayasaların varlığı, devletin keyfi bir şekilde yönetilmesine engel olur ve anayasa ile tanınan hak ve özgürlükler daha iyi teminat altına alınır. 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yazılı bir anayasadır. Yazısız anayasa ise yazılı anayasanın karşıtı olarak, belirli bir metin halinde olmayan anayasalardır. Bu anayasa türüne örnek olarak İngiliz Anayasası gösterilebilir.
Yumuşak anayasa, yapım usulüne uygun olarak kolay bir şekilde değiştirilebilen anayasalardır. Bu anayasaların değiştirilmesi için gereken çoğunluk sayısı, sıradan kanunlara yakındır. Anayasaların normal kanunlar gibi değiştirilebileceği veya anayasanın değiştirilmesi için özel bir düzenleme bulunmadığı durumlarda bu anayasalar yumuşak anayasadır. Örneğin, İngiliz Anayasası yumuşak bir anayasadır. Sert anayasa ise normal kanunlardan farklı usul ve nisap ile değiştirilebilen anayasadır. Bu anayasalar, değiştirilemez hükümler, halk oylaması ve değişmesi için ciddi bir çoğunluk sayısı gibi düzenlemeler içerir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası sert bir anayasadır. Sert anayasalar, otoriter nitelikte olmak zorunda değildir; aksine, bireylerin hakları daha sıkı güvence altına alınmıştır ve bu haklar kolay kolay geri alınamaz.
Kazuistik anayasalar, genellikle ayrıntılı düzenlemeler içeren anayasa türleridir. Bu nedenle, bu anayasaların madde sayısı daha fazladır ve maddeler diğer anayasa türlerine göre daha uzundur. Bu tür anayasalar, bazı konularda kanunlara düzenlenecek bir alan dahi bırakmaz. 1982 Anayasası bu yönüyle kazuistik bir anayasadır. Kazuistik anayasa ile hak ve özgürlüklerin ayrıntılı bir şekilde güvence altına alınması ve devletin yetkilerinin net olarak ortaya konulması, bu anayasa türünün daha hukuki olduğunu gösterir. Ancak, anayasalar hem kazuistik hem de sertse, günümüzün değişen koşullarına ayak uydurması daha zordur. Bu maddelerin zor değişeceğinden, anayasa bu ihtiyaçlara cevap veremez hale geldiğinde sistem tıkanabilir. Çerçeve anayasa ise daha genel, kısa ve özlü hükümlere yer veren anayasalardır. Sadece temel hüküm ve esaslar belirtilir ve daha ayrıntılı bir düzenleme içermez. |