Günlük Türü, bir kişinin gün boyunca yaşadıklarını, gördüklerinin ve hissettiklerini günü gününe tarih atarak yazdığı samimi ve kısa yazılara denir. Günlük türü edebi eserler arasında en özel türdür çünkü yazılan eserlerin başkası tarafından okunma kaygısı yoktur. Günlük türü günü gününe yazıldığı için yazarın görüşleri, ruhsal durumu ve kişiliği hakkında bilgi vermiş olur. Günlük türü iç konuşma niteliğinde ve inandırıcılığı yüksek bir eserdir ve önemli bir belge olarak kabul edilir.

Günlük türü genelde yayımlanmak için yazılmaz. Ancak kitap haline getirilmiş günlükler de vardır. Bazı önemli yazarlar günlük türünden yararlanarak hikâye ve romanlarını oluşturmuşlardır. Mesela Reşat Nuri Güntekin'in kaleme almış olduğu Çalıkuşu romanı günlüklerden oluşturulmuştur.

Günlük türü kişiye hem yazma alışkanlığı kazandırır hem de kişiyi geliştirir. Yazı yazmak, kendini anlatmak ve hislerini ortaya koymak kişide olumlu yönde gelişmelere neden olur. Aynı zamanda günlük de yazar kendi hayatından bahsettiği için, yaptığı yanlışlar ile yüzleşme şansları olur. Ayrıca günlük türünde yazar geçmişi ile yüzleşebilir. Bu yüzden genç yaşta bireylerin günlük yazma alışkanlıklarının kazandırılması gerekir.

Günlük türünün hikâye ve romanlarda kullanıldığını biliyoruz. Edebi amaçlı yazılan günlükler eski dönemlerde bazı olayları kayıt altına almak için yazılmıştır. 19. Yüzyıldan sonra da batı edebiyatında günlük türü edebi eserler arasında sayılmaya başlanmıştır. Batı edebiyatında Godol, Stendal, Virginia Woolf, Goethe, Andre Gide, Franz Kafka gibi dünyaca ünlü yazarlar günlük türünde eserler yazmışlardır.

Günlük türü edebiyatımıza tanzimattan sonra girmiştir. Fakat diğer edebi türler gibi gelişim gösterememiştir. Buna rağmen Türk edebiyatında günlük türün de birçok eser bulunmaktadır. Seyit Kemal Karaalioğlu, Oğuz Atay, Fevzi Çakmak, Reşat Nuri Güntekin ve Oktay Akbal günlük türünden birçok eser yazmış yazarlardır.